Bilgisayarınız Risk Altında

Bilgisayarınız risk altında

Yağmurlu, fırtınalı kapalı bir gündü.Şimşeğin sesi ile bakışlarını karşı caddedeki parka çevirdi.  Sert rüzgârın dışardaki uğultusunu dinlerken, ağaçların rüzgârla sağa sola yatmasını izledi.  Her şey aslında bize tedbir almamız için bir işaret veriyor diye düşündü. Rüzgârın uğultusu bile aslında bir mesajdı. Sonra “Anlayabilen için” diye düşündü. Duymayan için anlamı yoktu o mesajın. Ağacın sağa sola yatması,  gören için bir mesajdı. O görüntüye değer vermeyen için bir mesaj değildi. 

Bu havada dışarı çıkmak akıl karı değil diye mırıldandı..
Eline bastonunu alıp çalışma masasının olduğu odaya geçti. Dizüstü bilgisayarını açtı, ekranın sağ köşesindeki mesaj dikkatini çekti. 

“Bilgisayarınız risk altında koruma programını devreye alın! “ diyordu. Arada bir karşılaştığı bu mesaj nedense onu bu sefer bambaşka yerlere götürdü. 

Sonra bir bilgisayar bile kendini koruma altına alıyor. Bu hayatta tedbir ne kadar önemli bir şey diye düşündü. 

Bugüne kadar kaç kez saatlerce yolda kalmıştı. Neden? O günkü hava durumunu takip etmedi diye… Bir keresinde donma tehlikesi atlatmıştı. Neden? Kar lastiğini vaktinde takmadı diye… Arabası ona göre ani yağan karda kaymış. Şarjını vaktinde takmadığı için telefonunun şarjı bitmiş. Aksilik bu ya şarj kablosunu evde unutmuş. “Bir tek ben miyim bu durumda?” diye kafasını camdan çıkarınca arkasında onlarca kişiyi görmüştü. “Oh be yalnız değilim”  demişti. Ne işine yarayacaksa onca insanın tedbirsizlik nedeniyle ona arkadaş olması. “Yani benim gibi onlarcası keşke sokaklarda olmasaydı. Bir tek dünyada tedbiri almayan ben olsaydım daha güvende olurduk aslında”  dedi. 

“Zamansız ya da vakitsiz insanlar” diye de bir isim takmıştı bu tedbirsiz insanlara. Neden? Çünkü bu tiplerin ne zaman nerede sıkıntı olacağı belli değildi. 

Oysa teknoloji çok ilerlemişti. Hangi saatte ne zaman yağmur yağacağını bile tahmin eden sistemler vardı. 

Gençlik yıllarında gittiği uzak doğu tatilini hatırladı. 6 ay musonların hüküm sürdüğü ülkeyi uçak bileti o mevsim ucuz diye tercih etmişti. Öncesinde araştırma yapmadığı için 2 hafta seller gibi yağan yağmurda gezmek zorunda kalmıştı. “Ne fenaydı  ya “ diye düşündü. Sadece öncesinde gitmeden bir hava durumu araştırması yapmadığı içindi yaşamıştı bütün sıkıntıyı.  Bu konuda çocukken hep annesi uyarırdı. “Tıpkı baban gibisin” diye ölmüş babasına gönderme yapardı. “Adamı mezarlıkta bile rahat bırakmazdı rahmetli “ diye güldü içinden.  

Tedbir bazen kapıyı kilitlemekse, bazen hava durumunu önceden dinlemek, bazen şemsiyeni yanına almaktı. İnsan genelde tedbiri uzun yola çıktığında önemli bir yük taşıdığında yüklü parası olduğunda alırdı. İnsanlar tedbiri büyük kayıpları engellemek için gerekli gibi düşünüyordu. “Küçük işler için gerek yok,  biz onu hallederiz “boyutundaydı. Neden? Çünkü kaybın karşılanabilmesi imkan dâhilinde olurdu böyle zamanlarda. 

Araştırmalara göre evin içindeki ufak ev kazalarından ölenler, belki de uçak kazalarında ölenlerden daha fazlaydı. Motosikletle uzun sürüş yapanlar, ana yollarda değil daha çok eve varmak üzereyken kaza yapıyordu. Tedbiri bırakıp rahatladığında. Bir uçağa bindiğinde zaten süreç; tedbir talimatları ile başlıyordu. Önce Türkçe sonra İngilizce anlatılan güvenlik talimatları, uçağın çıkış kapılarına oturacakların yapmaları gerekenler….

Hâlbuki insanlar sabah yola çıkarken, arabanın lastiklerine hiç bakmıyordu acaba havası inik olan var mı? Yolda kalır mıyım? diye düşünmüyordu. Nasılsa telefon var bir şekilde hallederiz diye düşünüyordu.

İnsanın tedbire sadece yüksek risk altında olduğu yerlerde değil, günlük hayatında da ihtiyacı vardı. İnsan vücudunun, bütün ağaçların, bütün hayvanların onları dış etkilerden koruyacak bir kabuğu var. Her şeyin kabuğu, en dış halkası aslında onun tedbiri.,. Tedbir insanın kontrol edemediği riski azaltıyordu.  Ve her sıkıntı gelmeden önce mutlaka bir mesaj veriyordu. 

Bir şirketin tedbir için güvenliği ve alarmı vardı. Bilgisayara şifre konuyordu. Akşam giderken insanlar biri girebilir diye boşuna her yeri koruma altına almıyordu. Kasalara şifre boşuna konmuyordu, kıymetli evraklar boşuna kilitli dolaplara saklanmıyordu. 

Sonra ayağına baktı, aksayarak tekrar masaya oturdu. Gençlik bize bir şey olmaz demiş. Ayağına batan diken nedeniyle şişen ayağı en son kangrene çevirmişti. Aslında ayağının kızarması,  morarması, şişmesi bir sürü mesaj gelmişti ona.  Herkes “birader sen şeker hastasısın senin yaran herkese benzemez “ diye de üstelemişti ama olan olmuştu.” Ha şimdi gitcem, ha şu işi yetiştircem”  derken ayağından olmuştu. Bu onun kontrolünde olan bir süreç olmasına rağmen tedbirsizliği yaşam kalitesini düşürmüştü. Artık baston onun ayrılmaz arkadaşı olmuştu.  “Ama keşke geçmişe dönebilsem”  diye bir iç çekti.  Hayatta bazı ihmaller vardı ki sonuçları değiştirmek mümkün olmuyordu. 

Deneyimsel Öğreti der ki; tedbir tedbiri ortadan kaldırır. İnsan hayatında ne kadar basite disipline olur ve yapması gereken işleri vaktinde yaparsa hayatı kolaylaşırdı.

💧 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi ve Karar temalı blog

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insanın amacını amaç edinmiştir. 
Hayatta mutlu ve başarılı olmak...

" İnsanoğlunun, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. Aynadaki kişi..."  Yahya Hamurcu

Sakınmada Ustalık
Designer (Strateji Tasarımcılığı)

💧 

Yorumlar

  1. Tam da tedbirsiz davrandığım için sorun yaşadığım bir günde aydınlatıp ihtiyaç giderdiniz... Emeklerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar doğru

    Deneyimsel Öğreti der ki; tedbir tedbiri ortadan kaldırır. İnsan hayatında ne kadar basite disipline olur ve yapması gereken işleri vaktinde yaparsa hayatı kolaylaşırdı.

    YanıtlaSil
  3. Tedbir🌼🌸 insan tedbir almakla sorumlu.. ama tedbir almasına rağmen kontrolde şu sonuçlar meydana gelebilir. Önce tedbir sonra tevekkül. Düşündüren bir yazı olmuş teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Ahhh bir geçmişe dönebilsem neleri neleri düzelteceğim ama bu mümkün değil.... 🤲🌿Tedbir aldığın konuda hayat sana soru sormuyor. Tedbir almadığın yer neresiyse oradan sana soru geliyor. Bak burayı unuttun atladın şimdi buraya dön ve çöz diye...🌸🌼
    Önce devenin sağlam kazığa bağla tedbirini al sonra tevekkül edersin.

    YanıtlaSil
  5. Tedbir almadan başlanılan her işimiz hakikaten zincirleme birçok iş doğuruyor ve sonra hep yoğun bir tip gibi oluyoruz. Sebebi belli tedbir al adım at. Çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  6. Bize göre büyük şeyler için tedbir alıp, küçük, basit gözükeni önemsemeyince işte orada işler değişiyor. Basite disiplin olunca, o ilk adımı atınca gerisi geliyor aslında. Vaktim yok, yapamıyorum dediğin şeyleri bir bakmışsın ki ufak ufak da olsa yapabilir hale gelmişsin.

    YanıtlaSil
  7. Ne kadar basit görünen şeyler hayatımızı etkiliyor, farkında değiliz.

    YanıtlaSil
  8. Tedbir alanın tedbire ihtiyacı kalmaz.

    YanıtlaSil
  9. Tedbir tedbirsizligi ortadan kaldırır. Ne kadarvonemli bir bilgi..kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  10. Çok kıymetli bir yaratılış farkındalığını öğrettiğiniz için çok teşekkür ederim.Kaleminize kuvvet. 💐 “Her şeyin kabuğu, en dış halkası, aslında onun tedbiri…”

    YanıtlaSil
  11. Karşılaştığımız her şey bize bir şeyler söyler. Önemli olan onları okuyabilmek. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder