“Bıktım bu çocuğun arkasını toplamaktan. Bir tost yapıyor, makine perişan… Hiç mi laftan anlamaz bir insan?”
Gözünü açmasıyla birlikte söylenme mesaisi başlamıştı Selda’nın. Söyleniyordu da haksız mıydı? Her gün oğlunun peşinden tost makinesini temizliyordu. Sıcaktan yapışan peyniri kazıyarak çıkarmak öyle zordu ki!
“Öğrenemedi… şu tostu kâğıdın arasına koymayı öğrenemedi!”
“Anne, sen Emir’e eriyen peynirin makineyi mahvettiğini söylüyorsun da yaptığı tostu kâğıdın arasına koyması gerektiğini söyledin mi hiç?” diye seslendi kızı.
“Niye söyleyeyim canım, görmüyor mu? Koskoca yağlı kâğıt neden var burada!”
Nihal annesinden aldığı cevaba çok şaşırdı. Uzun bir süredir aynı konudan şikâyet ediyordu annesi. Ama kardeşine ne yapması gerektiğini hiç söylememişti. Doğrusunu söylemeden, kendi kendine fark etmesini bekliyordu. Ve sürekli söyleniyordu.
Bir gün hepsi evdeyken misafir gelmişti. Selda misafirlere çok önem veriyordu. Misafir geldiğinde çocukların da onlarla oturmasını istiyordu. Ama Nihal ve Emir o gün odalarından dışarı çıkmadılar. Misafir gittikten sonra çocuklarına söylenmeye başladı.
“Ne var yani 5 dakika yanımızda oturup sonra odalarınıza geçseniz!” dedi.
Çocuklar ise “Biz o an düşünemedik anne, keşke gelip bizi çağırsaydın.” demekle yetindiler.
Aslında ilişkilerimizde yaptığımız en büyük hatalardan biri bu değil mi?
Hoşlanmadığımız, rahatsız olduğumuz bir şey yapıldığında bunu karşı tarafa göstermek yerine, ya şikâyet edip trip atıyoruz ya da üstünü örtüp görmezden geliyoruz.
Sonra o beni anlamamış oluyor… peki ben kendimi ona anlatmaya çalıştım mı hiç?
O bana değer vermemiş oluyor… peki ben neye değer verdiğimi gösterdim mi hiç?
Nihal’in zihninde dolaşan sorular annesiyle konuştuktan sonra bir anda cevaplanmıştı sanki. Kendisi de tam olarak bunu yapıyordu. Hoşuna gitmeyen bir tepkiyle karşılaştığında karşısındaki insanla arasına bir duvar örüyor, onun kendi kendine anlamasını bekleyip anlamadığında sinirleniyordu.
“Zaten hayat yeteri kadar zorken bir de ben zorlaştırmışım kendi kendime…
Ah kızım Nihal…çok mu zor? Sevindiğin şeyi belli et, çok sevin ki seni sevindirecek davranışları tekrarlasın. Üzüldüğünde de belli et ki bir daha yapmasın.”
İstemediğimiz bir şey olduğunda iletişimi kesip surat asarak olmaz ki… Problemlerimizi uzun uzun konuşarak da çözebiliriz demek de değildi.
Bazen çok gereksiz bir tepki verebiliyoruz. Aslında bu yaptığı bu tepkiyi hak edecek bir davranış olmayabilirdi.
Bir şeyi çok fazla söylemek iletişim olabilir mi? diye düşündü. Her gün oğluna defalarca “Ders çalış, ders çalış…” diyen komşuları geldi gözünün önüne. Çok konuşmak işe yarayan bir yöntem olsa komşusunun çocuğunda bir farklılık olurdu. Oysa ne kadar çok konuşsa da çocuğun annesini dinlemediğine şahit olmuştu.
İnsanlara neden hoşlandığımızı belli edebiliriz. Neye değer verdiğimizi gösterebiliriz.
Neden rahatsız olduğumuzu da söyleyebiliriz.
İnsan öğrenebilen bir canlı. Biz anlatmadan karşı tarafın anlamasını istiyoruz. Ama herkesin algılaması birbirinden çok farklı… Herkes aynı olaya bakıp aynı şeyi algılamıyor… O zaman yanlış anlaşılmalar yüzünden ilişkiler yıpranıyor…
Emek istiyor, düşünce istiyor… Karşı tarafında anlayabileceği şekilde aktarabilmek ve karşımdaki kişiyi de dinleyebilecek marifeti kazanabilmek gerekiyor. Karşı tarafın haksız olduğunu düşünürken, aynı zamanda alınganlık yapan kişi olma ihtimalini de değerlendirebilmeli. Kişi üzüldüğünü belli edebilir, ifade edebilir. Ancak kişinin bu konuda tavır alması, surat asması susarak ortamı terk etmesi, arkasından şikâyet etmesi veya trip atması ilişkilerde olumlu sonuç veren davranışlar değil.
İnsanın iletişimde konuşmalarının değerini arttıran şey albenidir. Şikâyet, sertlik, talep kârlık, suçlama bunlar itici davranışlardır. Albenisiz pasifleşme de aktifleşme de insana sadece güç kaybettirir. Peki ilişkilerde nasıl albenili olunur?
Albeni nedir?
💧
Deneyimsel Tasarım Öğretisi ve Karar temalı blog
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insanın amacını amaç edinmiştir.
Hayatta mutlu ve başarılı olmak...
Deneyimsel Tasarım Öğretisi ve Karar temalı blog
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insanın amacını amaç edinmiştir.
Hayatta mutlu ve başarılı olmak...
Ne kadar da günlük hayatımızda sık sık yaptığımız bir hatayı bize fark ettirdiniz... Gerçekten insan o yaptıklarından hiç de olumlu sonuçlar alamıyor. Kaleminize kuvvet :)
YanıtlaSilYaa ne kadar önemli bir şeyi bana fark ettirdiniz ALLAH razı olsun 😊
YanıtlaSilInsana laf söyleyince anlamiyor,anllayabilir seviyeye geldiginde de laf soylemeye gerek kalmıyor .insan garip bir canlı..
YanıtlaSilMutluluk basit gördüğümüz olaylarda saklı gerçekten.
YanıtlaSilNe güzel bir farkındalık, artık anne ve çocukları arasında bir bağ oluşması için temeller atılmış oldu.
YanıtlaSilNe kadar detayda ölçüler vermişsiniz. Elinize sağlık.
YanıtlaSilÇok basit zannedilen ama ilişkiyi çok yıpratan bir hata. Değirmenize çok sevindim. Çok faydalı bir yazı. Emeği geçen herkese teşekkürler:)
YanıtlaSilÇok basit zannedilen ama ilişkiyi çok yıpratan bir hata. Değirmenize çok sevindim. Çok faydalı bir yazı. Emeği geçen herkese teşekkürler:)
YanıtlaSilİnsan etrafindakilerden ne istediğini, kendisinden ne istediğini anlamayabiliyor ve aktaramayabiliyor bazen...
YanıtlaSilKaleminize sağlık...
Kaleminize sağlık💐 Bir kez daha hatırlattığınız için Çok teşekkürler.
YanıtlaSilKarşı tarafı önce dinleyip anlayabilmek ve ihtiyacı olanı anlayabileceği şekilde anlatmak… Ne kadar önemli. Emek vermek düşünmek…Bedel ödemek…Ancak o zaman güzel bir şekilde karşılığını alabiliyoruz…
Günümüzde çok sık düştüğümüz tuzaklardan birine ne güzel depinmişsiniz, elinize sağlık 🌺
YanıtlaSilSeminerleriniz sayesinde beni geri düşüren davranışlarımdan kurtuluyorum. Karşı tarafın davranışlarını değiştiren yine insanın kendisiymis. Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilÇok anlayabileceğimiz biçimde anlatılmış ve detaylarla hayatımıza dokunmuş bir yazı. Teşekkür ederim, emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilElinize sağlık. Çok güzel mesajlar, farkındalıklar… Bundan sonra verdiğin daha dikkat edeceğim.
YanıtlaSilNe kadar da normalleştirdiğimiz davranışlar... elinize sağlık farkındalık oldu 😊
YanıtlaSilBazen gerçekten karşımızdaki insana ne kadar haksızlık edebiliyoruz ben söylemeyeyim ama o anlasın, mümkün mü bu? Değil...
YanıtlaSil