Sevinsem Mi Üzülsem Mi?


Sevinsem Mi Üzülsem Mi


Eda, fuşya pembesi valizini ve uçak biletini alıp hazırlıklarına başlamıştı. Yolculuk her yaz olduğu gibi bu yaz da çok sevdiği memleketineydi. Annesi ve babası ayrıldıktan sonra, memlekete annesinin yanına gitmek kendisi için daha da anlamlıydı. İçi içine sığmayarak kendi kendine konuşuyordu.

‘’Acaba bu mutlu haberi ne zaman versem? Sürpriz yapıp son anda söylemek istiyorum ama 20 gün dayanamayacağım!’’ deyip sevinçle annesini aradı.

‘’Anneee, ben geliyorum! Haziran'ın 12'sinde yanındayım!’’

Eda’nın annesi Suna Hanım sevinmekten korkan bir kadındı. Evet, gerçekten Suna Hanım için sevinmek riskli bir şeydi. Ne zaman mutlu bir haber alsa ‘’Aman çok sevinme. Bu da hızlıca bitecek zaten.’’ diyen bir iç sese sahipti. Eda ise tam tersi her olaydan maksimum keyif almaya odaklı biriydi. Hayatın içinde birbirlerinden farklı, hatta bambaşka tepkiler veriyorlardı. 

‘’Ah be kızım sana alışacağım, sonra da gideceksin işte...’’

Eda bu konuşmalara artık alıştığı için annesine eskisi gibi kızmıyordu. Onun için sadece üzülüyordu. Eskiden annesinin acılara bu kadar takılmasını kafasına çok takardı. Bir keresinde annesini pahalı bir restorana yemeğe götürmüştü. O para harcamaktan bu kadar hoşlanırken Suna Hanım restoranın pahalılığından epey şikâyet etmişti ve Eda'nın morali çok bozulmuştu. Eda annesine sert çıkışmış, sonrasında o kadar kızdığı için de çok pişman olmuştu. Bu tarz olaylar yaşaya yaşaya artık annesinin bu huyuyla uğraşmamaya karar vermişti. Eda ne kadar olayların keyifli kısımlarıyla ilgileniyorsa, annesi o kadar acılı taraflarına odaklıydı. Bu durumlarını örnekleyen pek çok yaşanmışlıkları vardı. 

Eda, kuzenleriyle kaldığı geceler uyumaz ve gecenin bir vakti hiç üşenmeden kekler, çörekler yapar keyifle yerlerdi. Gezmeleri de bol eğlenceli ve maceralı olurdu. Kuzenleriyle yaptığı etkinliklerde ciddi kazalar atlattıkları da olmuştu. Suna Hanım ise keyif gezmeleri ve maceralı etkinlikler bir köşede dursun bulaşık çıkmasın diye neredeyse yemek yemeyecek biriydi. 

Eda şehirler arası yolculuklarda kahve molasının tadını çıkarmayı da çok severdi. Sırf bu yüzden defalarca otobüs kaçırmışlığı vardı. Annesi ise otobüs kalkar da kaçırırsam diye, değil kahve içmek tuvalete gitmeye tedirgin olurdu. Suna Hanım için bir şeyi keyifli hale getirmeye çalışmak ne kadar anlamsızsa Eda için o kadar olmazsa olmazdı.  Eda’nın aldığı dolgun maaş, ay ortasında biterdi. Sonra hep birilerinden borç alarak geri kalan zamanı geçirirdi. Annesi ise maaşını kendisine çok iyi gelecek sağlıklı besinlere vermeye bile kıyamazdı.

Bir anne kız aynı olay karşısında nasıl bu kadar birbirinden farklı tepkiler verebiliyordu? 

Yaşadığımız her olay bir miktar haz ve bir miktar acı içerir. Bu hayatta bazılarımız olayların keyifli kısmıyla ilgilenmekten tedbir almayı, yaşadığı olumsuzluğun nedenini düşünmeyi unutur. Bazılarımız ise olayların hep acılı kısımlarına bakmaktan hayattan keyif almayı, hayatındakilerin olumlu taraflarını görmeyi kaçırır. Aşırılaştırdığımız bazı özelliklerimiz, bizim daha iyi seviyelerde olmamıza engel olur. Bir insan zayıf ve güçlü yönlerini tanıdığında ise olayların içindeki hazzı da acıyı da daha dengede görebilir. Böylece hem hayattan keyif alabilir hale gelirken, hem tedbirli olmayı öğrenebilir. 

Kendisi ve çevresindekilerle ilgili detay özellikleri anlayıp hayatındaki mutluluğunu ve başarısını arttırmak isteyen herkes ‘’Kim Kimdir? Seminer Programı’’na davetlidir!



💧 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi ve Karar temalı blog

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insanın amacını amaç edinmiştir. 
Hayatta mutlu ve başarılı olmak...

" İnsanoğlunun, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. Aynadaki kişi..."  Yahya Hamurcu

Sakınmada Ustalık
Designer (Strateji Tasarımcılığı)

💧 

Yorumlar

  1. Herkesin gelistirebilecegi yanlarını kesfetmesi ve bunu yakınından alması ne kadar kıymetli 😊

    YanıtlaSil
  2. Hayatta dengeyi yakalamak önemlidir. Her güzel şeyde mutlaka bir miktar acı da vardır. Olumsuzluklara odaklanıp hayatı zehir edecegimize, her olaydan ders çıkarıp , öğrenmemiz gerekeni öğrenip ilerlemek gerekir.

    YanıtlaSil
  3. İnsan farklı

    YanıtlaSil
  4. Elinize sağlık. Farklılıklarımızı, farklı davranışlarımızı, farklı düşüncelerimizi, farklı duygularımızı çok güzel gerçeğiyle anlatmışsınız. Denge… Dengeyi sağlamak, acaba farklı farklı kişilerle kurduğumuz ilişkilerde mi saklı?

    YanıtlaSil
  5. Gıcık olmak yerine farklılıklarımızı anlamaya çalışabilsek keşke. Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  6. Bizden farklı olanlar bizim şifamızmış… çok şükür öğrenmeyi nasip edene :)

    YanıtlaSil
  7. Sahip olduğumuz birbirine zıt özellikler, bilmediğimizde kavga sebebimiz oluyor, bildiğimizde ise kendimizi geliştirme sebebimiz haline dönüşüyor. Neyin ne olduğunu bilmek insana ne kadar da iyi geliyor değil mi?

    YanıtlaSil
  8. İnsanın kendini tanımadan bu hayatı yaşaması çok zor.

    YanıtlaSil
  9. Önemli olan dengeye gelebilmek ..

    YanıtlaSil
  10. Herşeyde kıvam önemli. Dengede olmalıyız. Her doğru ve güzel seyin başında acı var. Acılara odaklanmak yerine , gereken dersi alıp yolumuza devam etmek önemli olan.

    YanıtlaSil
  11. Bir insan zayıf ve güçlü yönlerini tanıdığında ise olayların içindeki hazzı da acıyı da daha dengede görebilir. Böylece hem hayattan keyif alabilir hale gelirken, hem tedbirli olmayı öğrenebilir.

    YanıtlaSil
  12. Kim kimdir semineri dayesinde farklılıklarımızi ogrendik

    YanıtlaSil
  13. O dengeyi hayatta yakalamak ne kadar önemli. Güzel yazı için teşekkürler 🌸

    YanıtlaSil
  14. Kim kimdir? Neden bu kadar farklıyız? İnsanları tanıyabilsek ne harika olur. Bunun bir yolu olması çok güzel 👍

    YanıtlaSil
  15. Aklıma haftasonu dışarıda keyif için kahvaltıya gidip, serpme kahvaltıda getirilen onca sey ziyan olacak derdi ile kahvaltıdan keyif alamayıp acı çekişim geldi..

    YanıtlaSil
  16. Farklı olana gıcık oluyor insan, nedenini öğrenmek, geliştirmeye çalışmak çok iyi geliyor, teşekkürler

    YanıtlaSil
  17. Hassasiyetleri farklı olanların sınavı, geliştirenler kazansın :)

    YanıtlaSil
  18. Problemleri çözmek kendini ve çevreni tanımakla başlar😊

    YanıtlaSil
  19. Emeğinize sağlık, insanı tanımak ne kadar kiymetli.
    İnsan bunu bilmediginde kendine benzeyenle olmak kendisi gibi olmayandan uzak durmak istiyor...

    YanıtlaSil
  20. İnsan bu hayatta kıvam yakalayabilmeli.. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  21. Dengede olabilmek ne kadar da kıymetli... Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  22. Zıtlıklarımız, benzerliklerimiz nelerden kaynaklanıyor? Önce bunu anlamalıyız ki bu sebeplerden yaşadığımız problemlere çözümümüz olsun...

    YanıtlaSil
  23. Kendimizi ve etrafımızdakileri tanımanın, farklılıklarımızı anlayabilmenin hayatımıza kattığı konfora paha biçilemez :)

    YanıtlaSil
  24. Suna hanım çok tanıdık. "Aman çok güldük başımıza bir şey gelmesin" diye her gülüş sonrası vicdan azabı duyan bir çocuktum 😃 neysek kim kimdir eğitimi var. Ellerinize sağlık 🩵

    YanıtlaSil
  25. Hepimizin hayatında bi Eda bi Suna vardır diye düşünüyorum:)

    YanıtlaSil
  26. Yine konu çıktı mı Kim Kimdir'e :) İnsan kimin kim olduğunu bilmediğinde bazen annesini, kardeşini en yakınını anlaması bile zor oluyor. Hatta bu zorluk tahammül etmeye sonrada tahammül edememeye çıkıyor. Kendimizi, etrafımızdakileri tanımak ama gerçekten tanımak ne büyük konfor. ♥

    YanıtlaSil
  27. hayatımda bir çok kez iyi ki Kim Kimdir seminerine katılmışım dedim. Şimdi bu yazıyı okuduğumda da aynı şeyi düşündüm; "İyi ki :)" ...

    YanıtlaSil
  28. Farklılıklar zenginliktir.Gormesini bilen icin büyük nimet. Senden farklı olan dibine verilmis ve yapman gereken tek şey onda olup sende olmayanı fark etmen.Kendi dönüşümüne sahit olmak icin daha ne bekliyorsun...kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  29. Her şeyin kıvamı iyidir. Ne anne gibi ne de kızı gibi uçlarda yaşamamak insanın hayrınadır. Kaleminize, zihninize sağlık...

    YanıtlaSil
  30. İnsana yük olan aşırılıklarını toparlayabilecegi bir program Kim Kimdir? Net, herkese tavsiye ediyorum. Teşekkür ederim her şey için :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder