Hülya, kızı Sevda’yı annesine bırakır bırakmaz evden çıkmıştı. Kapıdan çıkana kadar kendini tutmuş sonrasında gözünden akan yaşlara engel olamamıştı. Sabah evden çıkmadan önce fark ettiği şey onu hayli üzmüştü. İkinciye hamile olduğunu öğrenmişti. Ama henüz daha buna hazır hissetmiyordu. “Kızım daha 6 aylık nasıl yaparım, ikisine birden nasıl bakarım” diyerek ağlamaya devam ediyordu. Bir yandan gözünün yaşını silip bir yandan yürürken rüzgâr yüzüne yüzüne çarpıyordu. Az önceki telefon konuşmasını düşündü ve sanki o rüzgâr onu kendisine getirmeye çalışıyordu. Tıpkı arkadaşı Yasemin’in sözleri gibi...
Hülya hemen telefona sarılmıştı, eşine haber verecekti. Sonra vazgeçip en yakın arkadaşı Yasemin’i aramıştı. Yasemin’e ağlamaktan hamileyim bile diyemiyordu. Yasemin telefonu açınca telaşlanmıştı:
“Ne oldu Hülya birine bir şey mi oldu?!”
“Hamileyim Yasemin!” deyip ağlamaya devam etmişti.
“Aaa ne güzel bir haber” demiş tebessümlü yumuşak sesiyle ve devam etmişti:
“Ağlama güzel arkadaşım, ne güzel bir haber bu. Bak ikinci kez anne oluyorsun. Çocukların birlikte büyüyecekler. Evet zor olacak ilk başta ama sonra ‘iyi ki’ diyeceksin.” diyerek telkinlerde bulunmuştu Hülya’ya.
“Bak biz Melih Can’a arkadaş olsun ve birlikte büyüsünler diye ikinciyi istiyoruz. Ama olmuyor. Ne güzel bir haber bu, böyle ağlayarak olmaz ki” diye de eklemişti.
Hülya arkadaşından bunları duymayı beklemiyordu. Yasemin ikinci bebeği istiyordu ve olmuyordu. Ama hiç şikâyet etmemişti. Hülya sıkıntısından bahsettiği için Yasemin bu durumu onunla paylaşmıştı. İstedikleri halde ikinci çocuklarının olmadığını ilk kez dile getirmişti. Yasemin’in söyledikleri tokat gibi çarpmıştı yüzüne…
“Hadi Hülya, ağlama artık ve bebek haberini eşine güzel bir şekilde ver. Bu bebek de ilk bebeğin gibi, heyecanla haber verilmeyi hak etmiyor mu sence? dedi.
Hülya iş hayatındaki yöneticilik rolünü farkında olmadan hayatındaki tüm alanlara taşıyordu. Her şeyi yönetmek ve kontrol etmek istiyordu. Eskiden çok esnekti ama esnekliğini yitirmiş ve çok katı olmaya başlamıştı. Her şeyi kontrol etmek istemesiyle hem kendine hem etrafındakilere zarar veriyor ve mutsuz ediyordu. Bazı yerlerde yumuşaması, esnemesi gerekiyordu. Şimdi yaşadığı durum da onun kontrolünde değildi ve hayat ondan kontrolünde olmayan durumlara uyum sağlamasını bekliyordu.
İnsanoğlu başına gelen olaylara doğru ya da yanlış bir tepki verir. Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Hayat, verdiğin tepkiye göre geri bildirim verir.’’
Hızlı hızlı yürürken, tekrar telefon konuşmasını düşündü. Sanki yüzüne çarpan rüzgâr ona bir mesaj veriyordu. Rüzgâr bazen sert eser, bazen ılık... Poyraz olur, lodos olur, karayel olur. Ama doğadaki her şey onun esmesine göre hareket eder. Bir ağaç fidanı rüzgârın esişine göre eğilir, esner ki kırılmasın. Yaşamını sağlıkla sürdürebilsin. Uçaklar, gemiler bile rüzgara göre rotasını çizer. Rüzgâra karşı durmak, akan suyun tersine yüzmeye çalışmak gibi değil midir? Çok yorar, üzer ve işleri zorlaştırır.
Bazen bir dalın rüzgâra uyumlanması gibi kontrolümüzde olmayan şeyleri kabul etmektir doğru tepki vermek. Bazen iyi gelecek olan; kendimiz ve sevdiklerimiz için önümüze bakıp yola devam etmektir.
Bunları düşünerek yürümeye devam ediyordu Hülya. “İnsanın yaşadığı her şey, insanı geliştirmek için var. O zaman hadi kendine gel Hülya!’’ dedi. Gözündeki yaşları sildi, esen rüzgarlı havayı içine çekti ve çok sevdiği eşini aradı…
💧
Deneyimsel Tasarım Öğretisi ve Karar temalı blog
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insanın amacını amaç edinmiştir.
Hayatta mutlu ve başarılı olmak...
Deneyimsel Tasarım Öğretisi ve Karar temalı blog
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insanın amacını amaç edinmiştir.
Hayatta mutlu ve başarılı olmak...
İnsan istekleri doğrultusunda tepki veriyor ve esnekliğini kaybedebiliyor, geriliyor. İnsan için ne kadar tanıdık hamleler 😊
YanıtlaSilHerşey insan içindir bu hayatta, bazen güler bazen ağlarız. Allah, bizleri herşeyin üstesinden gelebilecek kapasiteye ve donanıma sahip bir şekilde yarattı. Baskıdan kurtulmak doğru tepkiler vermekten geçer.Rabbim bizlere sınavımızın bilincinde olmayı ve doğru tepkiler vermeyi nasip eylesin inşaAllah.. Âmin
YanıtlaSilNe kadar samimi yazılmış bir hikaye
YanıtlaSilCok ogretici bir yazı Rabbım ilminizi artırsın
YanıtlaSilÇok anlamlı bir makale olmuş ağzınıza sağlık. Hayatın nerde,ne zaman, ne şekilde bize neler sunacağı belli olmaz.Önemli olan o zorluklara karşı dirençli olmayı ve anın güzelliğinin farkına varmak gerekir. Son cümledeki sözde anlattığınız gibi kendine gel deyip, olayın gerçekliğini,o anın güzelliğini, birçok kişinin aslında o anı ümitle beklediğini anlatmanız çok anlamlı olmuş.
YanıtlaSilunutmayın ki; gözler kördür,insan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçeği görebilir. :)
Kaleminize sağlık, farkındalık oluşturan bir yazı :)
YanıtlaSilKaleminize sağlık, farkındalık oluşturan bir yazı :)
YanıtlaSilKaleminize, yüreğinize sağlık💐 Rüzgâra uyumlanabilirsek, doğru tepki verebilirsek, hayat da geri bildiriminde bizi mutlu edecek…Samimi itirafınız ve farkettirdiğiniz için çok teşekkürler
YanıtlaSilYazınız çok güzel ve anlamlı , hayatımızın her döneminde bu şekilde uyumlanmakta zorlandığımız anlar oluyor . Bizi kendimize getiren , akışa kendimizi teslimiyetle bırakmamıza ve farkındalık kazanmamıza yardım eden vesilelere bin şükür …
YanıtlaSilYazınız da onu okuyan birine mutlaka ılık bir rüzgar gibi gelecektir … kaleminize sağlık
“Hayat, verdiğin tepkiye göre geri bildirim verir.’’ çok kıymetli...
YanıtlaSilKaleminize sağlık🍃
Evet zor olacak ilk başta ama sonra ‘iyi ki’ diyeceksin.”
YanıtlaSilProblemler aslında hayatımızda bizi çözüme götüren sebepleri de oluşturuyor... Yeterki doğru yerden bakabilelim 🤍
YanıtlaSilYaşadığımız her şey bizi geliştirmek var. Umarım doğru tepki verebilenlerden oluruz :)
YanıtlaSilİnsanın yaşadığı her şey, insanı geliştirmek için var... Keşke her an farkında olarak yaşayabilsek...
YanıtlaSil